1.Toz Perdesi-M.S 536
6. yüzyıl ortalarında, tarih M.S 536 yılını gösterirken belki de insanlık tarihinin en karanlık çağı yaşanmıştı. Ardı arkası kesilmeyen felaketler ve doğal afetler gün geçtikçe artmaktaydı. Ve bu felaketlerin en büyüğü olarak 6. yüzyılın ortalarında bir kum ve toz bulutu, dünyanın büyük bir kısmında Güneş ışıklarını kapatarak birkaç yıl boyunca devam eden soğuk hava iklimine sebep oldu. Felaketlerin ardı arkası kesilmeyince bir “kehanet” düşüncesi ortaya atıldı. Bizanslı tarihçi Procopius, 536 yılında dair yazılarında korkutucu bir kehanetin baş gösterdiğini de yazmıştır. Bu doğal felaketin ardından dünyada uzun dondurucu bir kış başladı. Dolayısıyla mahsullerin telef olması büyük bir kıtlığın başlangıcı olarak tarihe geçti.
Ancak yapılan onca araştırmaya rağmen hala bu toz perdesinin neyden kaynaklandığı bir türlü anlaşılamadı ve de yapılan açıklamalar da bir teoriden öteye geçemedi. Ancak kabul gören teoriye göre; volkanik bir patlamanın ortaya çıkardığı toz bulutu, atmosferin üst katmanlarına kadar çıkmış ve güneş ışınlarının geçişini engellemişti. Bazı araştırmacılar ise; bir gök taşı ya da kuyruklu yıldız daha yakın bir ihtimal olarak görüyor. Bu teoriye göre Halley Kuyruklu Yıldızı, 530 yılında Dünya’ ya çok yakın geçmişti. Dolayısıyla geçiş sırasında fırlayan bir parçanın Dünya’ ya çarpmasıyla devasa bir toz bulutu kalkmış ve felakete dönüşmüştü.
2.Çekirge Yılı
1874 yazında Amerika ve Kanada topraklarında meydana gelen çekirge istilası , kıtlığa yol açacak kadar ekinlere zarar verdi ve en büyük felaketlerden biri olarak tarihe geçti.Milyarlarca yumurta; Nebraska, Kansas, Dakota, Lowa ve diğer birçok eyaleti etkisi altına aldı. Yerli halkın aktardığı bilgilere göre çekirge sayısı o kadar fazlaydı ki güneş ışınlarını engelleyecek dereceye ulaşmıştı. Kıtlığa yol açan bu felaket evlere arabalara kadar saldırıyor ve hatta ekinler dışında diğer ürünleri dahi telef ediyorlardı.
İnsanlar bu istiladan kurtulmak için daha sonra akıl almaz yollara başvurmuştu. Barutla çekirge sürülerini yok etmeye çalışmak, ateş yakarak duman etkisiyle öldürmek gibi birçok yola başvursalar da bunlar da yetersiz kalmış. Daha sonra çevresel faktörlerin değişmesiyle çekirgeler bitse de etkisi yıllarca devam etti.
3.Carrington Çarpışması
1859 yılının eylül başlarında meydana gelen bu doğal felaket, tarihteki en büyük felaketlerden biri olarak görülmüştür. Güneş yüzeyinde sıkışık halde bulunan manyetik enerjinin, radyasyon ve yüklü parçacıkları serbest bırakmasıyla, Güneş patlamaları meydana gelir. Ve ardından oluşan Güneş rüzgarları, Dünya atmosferinde büyük hasarlar meydana getirecek güçtedir. Ayrıca bu yoğun enerji, milyonlarca bombayla aynı etkiyi gösterebilmektedir.Yaşanan bu felaket gökyüzünde Hawaii’ ye kadar uzanan renkli auralara sebep oldu. Işığın şiddeti o kadar fazlaydı ki bazı görgü tanıkları gece ışık olmadan kitap okuyabildiklerini söylemişlerdir.
Bu şiddetli afet jeomanyetik bozulmalara neden oldu ve Dünya’ nın birçok yerinde telgraf sistemlerinin de bozulmasına neden oldu. Bu doğal afet birkaç gün devam etti ve iletişim konusunda büyük zorluklar yaşandı.
4.Tunguska Olayı
Takvimler 1908 yılını gösterirken 30 Haziran’ da göz kamaştırıcı bir ışık Tunguska Nehri üzerinde büyük bir gürültüyle patladı. Hiroşima’ya atılan bombadan yülerce kat fazla bir şok dalgası meydana getiren bu felaket tarihte meydana gelmiş en yıkıcı doğal afetlerden biri kabul edilmiştir. Bu muazzam şok dalgası yaklaşık 500 bin dönümlük orman arazisini yok etti ve yüzlerce kilometre uzaktan da hissedildi. Bu dalga o kadar yüksek bir ışık saçmıştı ki etrafa insanlar birkaç gece boyunca gündüz gözüyle dolaşıp çalıştıklarını söylemişlerdir.
Her ne kadar patlamanın bir meteor olduğu ileri sürülse de yapılan araştırmalar sonucu herhangi bir krater izine rastlanmadı. Kabul gören teori; 300 km çapındaki bir meteorun atmosferde patlamış ve parçalarının yağmış olduğu düşüncesine dayanıyordu. Daha sonradan bu bölgede alınan örneklerden meteor düşmelerinde sıklıkla rastlanan maddelere rastlandı.
5.Yazsız Yıl
1816 yılında tarihteki en büyük volkanik patlamalardan biri Endonezya’ daki Tambora Dağı’nda meydana geldi. On binlerce insanın ölümüne yol açan bu büyük patlama sonrası ortaya çıkan kül bulutu atmosfere yükselerek güneş ışınlarının etkisini bir hayli azaltarak sıcaklıkların düşmesine sebep oldu. Daha sonra ortaya çıkan kuraklık sebebiyle kıtlık baş gösterdi ve ayrıca ortaya çıkan kolera salgınıyla da binlerce insan yaşamını yitirdi. Amerika’da bazı eyaletlerde haziran ayında yoğun kar yağışları görüldü. Ve sonrasında oluşan kıtlık ve kuraklık yazsız bir yıla dönüştü.
Tabii ki her ne kadar bazı felaketler öngörülezmese de insanların doğaya açtığı savaş, insanlığın her ihtimalde kaybedeceği savaş olacaktır.